Du Dsi Tschun ve Büyücünün Hikayesi
Gönderilme zamanı: Sal Nis 01, 2025 4:42 pm
Bir zamanlar Du Dsi Tschun adında genç bir adam varmış.Parasının hesabını bilmez har vurup harman savurur, sürekli gönül eylendirip keyif yaparmış.Tüm parasını kaybettikten sonra günün birinde yırtık pırtık kıyafetleriyle ve guruldayan karnıyla etrafta dolaşırken yaşlı bir adamla karşılaşmış.Bu yaşlı adam Du Dsi Tschun'a çok fazla para vermiş ve oradan ayrılmış.
Du Dsi Tschun eskisinden daha fazla paraya kavuşmuş ve harvurup harman savurduğu mirasyedi hayatına devam etmiş.Tüm parasını tekrar kaybedip yine sefil bir duruma düştüğünde yaşlı adamla yeniden karşılaşmış.Yaşlı adam ona eskisinde daha fazla para teklif etmişsede Du Dsi Tschun utandığı içinb parayı kabul etmek istememiş ama yaşlı adam çok ısrar etmiş.Du Dsi Tschun ders çıkarıp aynı hataya düşmeyeceğini söylemiş.
Zaman geçtikte Du Dsi Tschun yine nefsine yenilmiş ve tüm parasını lükste ve keyif işlerinde bitirmiş.Sefil durumdayken yine yaşlı adamla karşılaşmış ama Du Dsi Tschun bu sefer çok utandığı için adamı tanımıyor gibi davranmış.Fakat yaşlı adam onu kolundan tutup yakalamış ve ona bir şans daha vermek istediğini söylemiş.Du Dsi Tschun yaşlı adamın yolundan gitmek şartıyla bu parayı kabul edeceğini söylemiş.Yaşlı adam aynı hatayı yapmamayı başarırsa onu iki dut ağacının ardındaki Lao Tzu tapınağında bekleceğini söylemiş.
Du Dsi Tschun geçen zaman içinde aynı hataya düşmemiş.Parasıyla fakirlere yardım etmiş.Yetimhaneler inşa etmiş.İşsizlere iş sağlamış.Kısaca toplum için faydalı işler yapmış.Bu kez nefsini kontrol etmeyi başarmış.Daha sonra ihtiyarın dediği gibi Lao Tzu tapınağına gitmiş.İhtiyar oradaymış.Oradan birlikte yürümeye başlayıp dağların tepesine gitmişler.
Yaşlı adam aslında bir büyücüymüş.Dağın zirvesinde kulübesine varmışlar.Büyücü üç avuç beyaz taş alıp şarap sürahisinin içine atmış.Du Dsi Tschun'u bir köşeye oturtmuş ve ona ne görürse görsün hiç birisinin gerçek olmadığını; iblisler, tanrılar, canavarlar bile göre ona zarar veremeceğini ve akrabalarına zarar verseler bile bunun gerçek olmadığını söylemiş.Bunun ardından ihtiyar dışarı gitmiş.
Her şey bir anda değişmeye başlamış Devler, canavarlar, iblisler, vahşi hayvanlar gelmişler.Ona konuşmasını söyleyip korkutmuşlar.Du Dsi Tschun konuşmamış.Gözlerinin önüne karısını getirip işkence yapmışlar, karısı ona yalvarmış ama Du Dsi Tschun yinede ihtiyarın söylediklerini hatırlayarak konuşmamış.İblisler konuşmamaya devam ederse onu son çare olarak öldüreceklerini söylemişler.Du Dsi Tschun konuşmadığı için onu öldürmüşler.Ruhuna ruhlar diyarında da eziyet etmişler.Daha sonra acı çekmesi için ruhunu tekrar dünyaya göndermişler.
Du Dsi Tschun ruhu bir kız çocuğu olarak dünyaya gelmiş.Du Dsi Tschun büyümüş ve güzel bir kız olmuş ve evlenmiş.Bu hayatında da konuşmamış ve herkez onu dilsiz olarak bilirmiş.Evliliğinden çok zeki bir oğlu olmuş ve bu oğlan çocuk olmasına rağmen bilgeliğiyle bilinirmiş.Günlerden bir gün Du Dsi Tschun'nun kocası onun aslında konuşabildiğinden şüphelenmiş ve sessiz kalmasının onu aşağıladığını söylemiş.Bu durumda çocuğununda kıymetsiz olduğunu söyleyip çocuğu duvara fırlatmış.Du Dsi Tschun çocuğu çok sevdiği için yapmaması için bağırmış ve sessizliğini bozmuş.Daha bağırması bitmeden ihtiyarın kulübesinde uyanmış.Kulübe yanışyormuş.İhtiyar Du Dsi Tschun' nun başını sürahiye sokmuş ve yangın bir anda sönmüş.
İhtiyar ona kokuya, acıya, kedere hatta keyif ve tutkuya direnebildiğini ancak sevginin hala ruhunda olduğunu söylemiş.Sürahide demlenen şey ölümsüzlük iksiriymiş ve Du Dsi Tschun başaramadığı için iksir tamamlanamamış.İhtiyar başka şansının kalmadığını söylemiş ve Du Dsi Tschun ilerleyen yıllarda Du Dsi Tschun başaramadığı için pişmanlık hissetmiş.
Gerçekten ilk okuduğunuzda garip bir hikaye gibi görünüyor arkadaşlar.Üzerine biraz düşündükten sonra bunun hayattaki bağlılıklarla ilgili bir şey anlattığını anlıyorsunuz.Karakterimiz başlarda anlık ve maddesel hazlarla hayvansı bir şekilde yaşarken erdemli bir karaktere dönüşmeye karar veriyor.Ancak kötü olana bağlılığı bırakan karakterimiz Du Dsi Tschun hikayenin ikinci fazında ilerleme kaydetmiş olsa da iyi olana (sevgi gibi) bağlılık gösteriyor.Burada iyi olan iyidir ama iyiye olan bağlılık iyi değildir gibi bir kıssadan hisse gösteriliyor.
Ölümsüzlük iksirine gelirsek: samsara döngüsünden kurtulmayı temsil ediyor. Du Dsi Tschun bağlılık gösterdiğinde iksirin bozulduğunu görüyoruz.Hikayenin tamamında Taoist ve Budist yaklaşımlar görülüyor.Olabildiğince özet geçtim.Tamımını okumak için kaynak:Richard Wilhelm - Çİn Masalları
Du Dsi Tschun eskisinden daha fazla paraya kavuşmuş ve harvurup harman savurduğu mirasyedi hayatına devam etmiş.Tüm parasını tekrar kaybedip yine sefil bir duruma düştüğünde yaşlı adamla yeniden karşılaşmış.Yaşlı adam ona eskisinde daha fazla para teklif etmişsede Du Dsi Tschun utandığı içinb parayı kabul etmek istememiş ama yaşlı adam çok ısrar etmiş.Du Dsi Tschun ders çıkarıp aynı hataya düşmeyeceğini söylemiş.
Zaman geçtikte Du Dsi Tschun yine nefsine yenilmiş ve tüm parasını lükste ve keyif işlerinde bitirmiş.Sefil durumdayken yine yaşlı adamla karşılaşmış ama Du Dsi Tschun bu sefer çok utandığı için adamı tanımıyor gibi davranmış.Fakat yaşlı adam onu kolundan tutup yakalamış ve ona bir şans daha vermek istediğini söylemiş.Du Dsi Tschun yaşlı adamın yolundan gitmek şartıyla bu parayı kabul edeceğini söylemiş.Yaşlı adam aynı hatayı yapmamayı başarırsa onu iki dut ağacının ardındaki Lao Tzu tapınağında bekleceğini söylemiş.
Du Dsi Tschun geçen zaman içinde aynı hataya düşmemiş.Parasıyla fakirlere yardım etmiş.Yetimhaneler inşa etmiş.İşsizlere iş sağlamış.Kısaca toplum için faydalı işler yapmış.Bu kez nefsini kontrol etmeyi başarmış.Daha sonra ihtiyarın dediği gibi Lao Tzu tapınağına gitmiş.İhtiyar oradaymış.Oradan birlikte yürümeye başlayıp dağların tepesine gitmişler.
Yaşlı adam aslında bir büyücüymüş.Dağın zirvesinde kulübesine varmışlar.Büyücü üç avuç beyaz taş alıp şarap sürahisinin içine atmış.Du Dsi Tschun'u bir köşeye oturtmuş ve ona ne görürse görsün hiç birisinin gerçek olmadığını; iblisler, tanrılar, canavarlar bile göre ona zarar veremeceğini ve akrabalarına zarar verseler bile bunun gerçek olmadığını söylemiş.Bunun ardından ihtiyar dışarı gitmiş.
Her şey bir anda değişmeye başlamış Devler, canavarlar, iblisler, vahşi hayvanlar gelmişler.Ona konuşmasını söyleyip korkutmuşlar.Du Dsi Tschun konuşmamış.Gözlerinin önüne karısını getirip işkence yapmışlar, karısı ona yalvarmış ama Du Dsi Tschun yinede ihtiyarın söylediklerini hatırlayarak konuşmamış.İblisler konuşmamaya devam ederse onu son çare olarak öldüreceklerini söylemişler.Du Dsi Tschun konuşmadığı için onu öldürmüşler.Ruhuna ruhlar diyarında da eziyet etmişler.Daha sonra acı çekmesi için ruhunu tekrar dünyaya göndermişler.
Du Dsi Tschun ruhu bir kız çocuğu olarak dünyaya gelmiş.Du Dsi Tschun büyümüş ve güzel bir kız olmuş ve evlenmiş.Bu hayatında da konuşmamış ve herkez onu dilsiz olarak bilirmiş.Evliliğinden çok zeki bir oğlu olmuş ve bu oğlan çocuk olmasına rağmen bilgeliğiyle bilinirmiş.Günlerden bir gün Du Dsi Tschun'nun kocası onun aslında konuşabildiğinden şüphelenmiş ve sessiz kalmasının onu aşağıladığını söylemiş.Bu durumda çocuğununda kıymetsiz olduğunu söyleyip çocuğu duvara fırlatmış.Du Dsi Tschun çocuğu çok sevdiği için yapmaması için bağırmış ve sessizliğini bozmuş.Daha bağırması bitmeden ihtiyarın kulübesinde uyanmış.Kulübe yanışyormuş.İhtiyar Du Dsi Tschun' nun başını sürahiye sokmuş ve yangın bir anda sönmüş.
İhtiyar ona kokuya, acıya, kedere hatta keyif ve tutkuya direnebildiğini ancak sevginin hala ruhunda olduğunu söylemiş.Sürahide demlenen şey ölümsüzlük iksiriymiş ve Du Dsi Tschun başaramadığı için iksir tamamlanamamış.İhtiyar başka şansının kalmadığını söylemiş ve Du Dsi Tschun ilerleyen yıllarda Du Dsi Tschun başaramadığı için pişmanlık hissetmiş.
Gerçekten ilk okuduğunuzda garip bir hikaye gibi görünüyor arkadaşlar.Üzerine biraz düşündükten sonra bunun hayattaki bağlılıklarla ilgili bir şey anlattığını anlıyorsunuz.Karakterimiz başlarda anlık ve maddesel hazlarla hayvansı bir şekilde yaşarken erdemli bir karaktere dönüşmeye karar veriyor.Ancak kötü olana bağlılığı bırakan karakterimiz Du Dsi Tschun hikayenin ikinci fazında ilerleme kaydetmiş olsa da iyi olana (sevgi gibi) bağlılık gösteriyor.Burada iyi olan iyidir ama iyiye olan bağlılık iyi değildir gibi bir kıssadan hisse gösteriliyor.
Ölümsüzlük iksirine gelirsek: samsara döngüsünden kurtulmayı temsil ediyor. Du Dsi Tschun bağlılık gösterdiğinde iksirin bozulduğunu görüyoruz.Hikayenin tamamında Taoist ve Budist yaklaşımlar görülüyor.Olabildiğince özet geçtim.Tamımını okumak için kaynak:Richard Wilhelm - Çİn Masalları